Görme işlevini sağlamasından dolayı göz, insan vücudunun en kıymetli organlarından biri olarak kabul edilir. Dolayısıyla pek çok insan için göz sağlığı öncelikli konular arasındadır. Göz fonksiyonlarında oluşan her türlü aksaklık, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Bu durumun zaman içinde yaratacağı psikolojik etkiler de kaçınılmazdır.
En yaygın göz rahatsızlıklarından biri de hiç kuşkusuz ki şaşılık şeklinde bilinen açısal uyum problemidir. Şaşılık hem dış görünüşü olumsuz etkiler hem de görüş kalitesini ciddi ölçüde düşürür. (Göz Nasıl Çalışır başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz) Neyse ki bu rahatsızlık günümüzde tedavi edilebilen bir göz bozukluğudur.
Şaşılık; gözlerin uzakta olan bir nesneye baktığı esnada optik eksen paralelliklerinin bozulması olarak tanımlanır. Günümüzde yapılan araştırmalar gösteriyor ki; toplumda şaşılık oranı yüzde 2 civarındadır. Tabi bu yüzde, “belirgin şaşılık” olarak kabul gören düzeyi ifade eder. Gösterilemeyen şaşılık oranının yüzde 4 civarında olduğu saptanmıştır. Bu durum tıpta “demonstre edilemeyen” olarak ifade edilir.
Ampliopi büyük ölçüde geri dönüşüme uygundur; ancak doğru zamanda teşhis edilmediğinde ve daha da önemlisi tedavi süreci başlatılmadığında sonraki dönemlere olumsuz yönde etki edebilir. Şaşılık rahatsızlığında yatay ve dikey kaymalar söz konusudur. Her gözde altı adet göz dışı kas yer alır. Bu kasların bazılarında oluşan kuvvet eksikliği veya fazlalılığı, şaşılığı ortaya çıkarır. Şaşılık için sadece belli bir sebebe odaklanmak yanlış bir tutum olmakla birlikte şaşılık (göz kayması) her yaşta görülebilir. Çocuk yaşlarda ortaya çıkan şaşılık rahatsızlıklarında ebeveynlerin hızlı şekilde aksiyon almaları belirleyicidir.
Sağlığında herhangi bir problem olmayan bireylerde gözler paralel olarak işlev görür. Bu anlamda iki göz arasında tam bir uyumdan söz edilebilir. Şaşı olan kişilerde ise gözlerden bir tanesi düz bakar fakat diğer göz dikey ya da yatay bir noktaya doğru kayabilir. Çok daha ilerlemiş durumlarda her iki gözün de kaydığı gözlemlenebilir. Gözlerden birinin farklı yöne bakması neticesinde beyne iki farklı görüntü iletilir. Kayan gözden gelen görüntü beyin için yok hükmündedir. Bu durumda sadece sağlıklı gözün ilettiği görüntüyü kabul eder.
Nedenleri ile ilişkili olarak göz kaymaları geçici ya da daimi olabilir. Göz kaymalarının kendi kendine geçeceğini beklemek doğru bir düşünce değildir. Geç kalınan tedavilerin başarılı olma yüzdesi görece daha düşük ve hatta belli yaşlardan sonra başarı şansı mucizelerle ifade edilir.
Yukarıda da belirtildiği üzere şaşılık sadece altılı kas gruplarında yer alan azalma ya da artmaya bağlı olarak oluşmaz ve bunun pek çok nedeni bulunur. Göze dair çok sayıda hareket bu altı kas tarafından gerçekleştirilir. Bu kasların dördü ana bakış pozisyonlarını sağlar; geriye kalan iki kas ise açılı bakışları meydana getirir. Sağlıklı gözde derinlik algısı gelişmiş durumdadır. Erken yaşlarda göz kayması tedavi edilmediğinde üç boyutlu görme konusunda ciddi problemler meydana gelebilir.
Ailede gerçekleşen kayma öyküleri, doğum travmaları, gebelik esnasında ortaya çıkan sorunlar ya da kromozom odaklı hastalıklar şaşılığı tetikleyebilir. Şaşılık aynı zamanda yüksek kırma kusurlarına ve kapak düşüklüğü gibi diğer göz rahatsızlıklarına da yol açabilir. Çocuklarda veya yetişkin bireylerde ortaya çıkan göz kaymalarının nedenleri birbirinden farklı olabilir. Bunların her birini aynı nedensellikte bir araya getirmek yanlıştır. Örneğin; ailede var olan göz tembelliği bu durumu önemli ölçüde tetikleyebilir. Şaşılığın bilinen diğer nedenlerini şu şekilde sıralamak mümkün:
Şaşılık ile alakalı sorunların önemli bir bölümü çocukluk aşamasında ortaya çıkar. Hastalığa dair en basit belirti, düz şekilde karşıya bakamayan göz olarak düşünülebilir. Şaşı olan kişilerin bir gözü belli bir noktaya bakarken diğer gözü kayar ve farklı bir yöne bakar. Güneş esnasında gözünü kapatmak ya da başını öne doğru eğmek gibi refleksler oldukça tipiktir.
Ailelerin bu tip durumları erkenden fark etmesi çok önemlidir. Aile bireylerinde şaşılık hikayesi olan kişilerin herhangi bir rahatsızlık yaşamasalar da hekime görünmeleri gerekir. Özellikle ilk yaşlarda görülen belirtiler farklılık gösterebilir. Şaşılıkla alakalı en sık görülen diğer belirtiler şu şekilde:
Şaşılık çeşitleri göz kaymasının biçimine bağlı olarak değişiklikler gösterebilir. Kayma türüne göre; içe doğru kayma, uyumsal içe kayma ve dışa kayma olmak üzere üç başlıkta incelenir. Oluşum nedenlerine bağlı olarak ise; doğumsal şaşılık, kas felçlerine bağlı şaşılık, kırma kusuruna bağlı olan bu rahatsızlık, yetişkinlik döneminde görülebilen şaşılık ve gizli şaşılık gibi kategorilere ayrılır.
Doğumsal kaymalar bir yaşına dek farklı dönemlerde kendini gösterebilir. Kaymanın açısı bu dönemde son derece yüksektir. Bu nedenle de kolay şekilde fark edilir. Gizli şaşılık gözlerden bir tanesi kapatıldığı esnada ortaya çıkar. Kırma kusuruna bağlı göz kaymaları çoğunlukla 1-3 yaş aralığında meydana gelir. Kayma bütünüyle veya gözlük desteğiyle ortadan kaldırılır. Kas felçlerine bağlı olan göz kaymaları çoğunlukla bebeklik dönemindeki travmalara bağlıdır. Zor gerçekleşen doğumlar ya da yüksek ateş vakaları bunu tetikleyebilir.
Yetişkin dönemlerinde ortaya çıkan göz kaymaları kendini dışa kayma biçiminde ele verir. Bu kayma durumu her zaman gerçekleşmez. Genelde iç kasların zayıflamasına bağlı olarak ortaya çıkar. Gözün daldığı esnada veya uzağa bakıldığında meydana gelir.
Şaşılık tanısı kapsamlı bir klinik göz muayenesi ile beraber konulabilir. Tanıdan sonra göz kaymasının durumuna göre farklı tedavilerden söz edilebilir. İlgili muayene ile beraber şaşılığın nedenleri, türü, kayma derecesi ya da gözde bir başka problem olup olmadığı analiz edilmelidir. Bebeklik dönemlerinde ortaya çıkan şaşılık belli cerrahi operasyonlar sayesinde düzeltilebilir. Ayrıca bu süreçte meydana gelen göz tembelliği de giderilir.
Hipermetropi odaklı olarak oluşan kaymalarda ise gözlük ve göz damlaları, destekleyici açıdan büyük öneme sahiptir. Şaşılık tedavisi için uygulanan bütün yöntemler, çocukluk aşamasında çok daha iyi sonuçlar verir. Tedavinin başarısı bir anlamda erken müdahaleye bağlı olmakla birlikte çoğunlukla ana sebep kırmaya bağlı kusurlardır. Kırma kusuru belirlendikten sonra büyük ölçüde gözlük verilir. Gözlük, pek çok göz kayması sorununda başvurulan bir yöntemdir. Eğer gözlük bir sonuç vermezse, bu durumda cerrahi yöntemlere başvurulur.
Cerrahi aşamalarda göz kaslarına müdahale söz konusudur. Diğer taraftan da şaşılığı tetikleyen ya da doğrudan etkileyen herhangi bir sorun varsa bunlara yönelik tedaviler gerçekleştirilir. Kapak düşüklüğü veya katarakt gibi rahatsızlıklar bu noktada örnek olarak verilebilir. Bu süreçte uygulanan göz egzersizleri de destekleyici açıdan mühimdir. Kimi çok özel durumlarda botox dahi uygulanabilir. Şaşılık tedavisinde, cerrahi açıdan başarı oranı azımsamayacak düzeydedir. Diğer yandan cerrahi süreç hastalar için son derece güvenlidir. İlgili ameliyatlar, genel anestezi altında gerçekleşir. Cerrahi müdahale sonunda genellikle gözlük kullanımına devam edilir.