Gözlerde yaşa bağlı olarak bazı rahatsızlıklar meydana gelebilir. Bu yazımızda yaşa bağlı hastalıklardan detaylı olarak bahsedeceğiz.
Göz tansiyonu 40 yaş üzeri bireylerde daha çok görülen bir hastalıktır. Bu sebeple 40 yaş üzeri bireyler senede bir kere kontrol amaçlı muayene olmalıdır. Eğer aile geçmişinde göz tansiyonu hastalığı varsa daha sık bir şekilde muayene olabilirler.
Hastalığı taşıyan insanların çoğunluğunda belirtiye rastlanmaz. Erken dönem için görülebilecek belirtiler sabah saatlerinde baş ağrısı, bulanık görmek, gece vakti ışık etrafında halka görülmesi, televizyon izlendiği sırada gözlerin etrafında ağrı oluşması olarak verilebilir.
Belirtileri sık görülmediği için hastalar ileri dönemlerde hastalığı fark ederler ve ileri dönemde belirgin olarak görme kayıpları yaşanır. Bu sebeple erken tanı konması oldukça önemlidir. Tedavi sürecinde kesin bir iyileşme olmaz ve hastalık ortadan kalkamaz.
Uygun tedavi yöntemleri sayesinde hastalık kontrol altında tutulabilir. Tedavi sayesinde hasta ileri safhalarda görme kaybına uğramayabilir. Göz içerisinde olan basıncın düşmesi için hastaya ilaç tedavisi uygulanır. Hastada gerçekleşen glokomun türüne göre de cerrahi müdahale yapılabilir.
Bazı hastalar için cerrahi yöntem birkaç kere gerçekleştirilebilir. Muayeneye gidildiğinde eğer göz içerisinde anormal şekilde basınç artışı gözlemlendiyse bu bir belirti olarak kabul edilebilir ve tedaviye başlanabilir. Özel lens göz bebeğini tam olarak kaplayacak şekilde ve korneaya uyumlu olarak üretilen merceklerdir.
Korneada meydana gelen hastalıklar için de prostetik olarak özel lensler kullanılarak farklı tedavi yöntemi olurlar.
Kişi özel lensleri kullanırsa görüş açısı gözlüğe nazaran oldukça genişlemiş olur. Özel lenslerin kullanıldığı yerlerden biri de göz ameliyatları sonrası içindir. Tedavinin bir parçası olarak kullanılırlar.
Gözlerden bir operasyon geçirildiğinde özel lensler ile uygulamadan sonraki iyileşme dönemi daha hızlı olmuş olur. Ameliyat sonrası hasta için acılı ve ağrılı olacaksa lens kullanımı sayesinde bu acı ve ağrılar da azaltılmış olur. Özel lenslerin tedavi amacıyla kullanıldığı bir diğer alan da gözlerin kapatılması içindir.
Korneada oluşan çizik, kornea ülseri, epitel tabakada ayrılma durumlarında tedavi sürecinde özel lenslerden faydalanılır. Göz tedavisi sonrası bandaj ile kapatmak yerine lens ile kapatılmış olur. Bandaj olmadığı için hasta görme fonksiyonunu kaybetmemiş olur ve kornea güvenli bir şekilde kapatılmış olur.
Dikkat edilmesi gereken husus özel lensleri kullanırken hijyen kurallarına dikkat etmektir. Eğer hijyen kurallarına dikkat edilmediyse birtakım komplikasyonlar meydana geldiyse bir süre özel lensleri kullanmaya ara verilmesi tavsiye edilir. Böyle durumda bandaj kullanımına geçilebilir ve tedavi süreci sekteye uğramamış olur. Torik lens astigmat olan kişiler için özel olarak üretilen lenslerdir.
Astigmat gözlerde mercek ve kornea bölümlerinin farklı şekilde bombelenmesi nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Küçük ayrıntıları seçemezler ve bulanık görürler. Torik lenslerin yatay ya da dikey oryantasyonları vardır ve bu sayede farklı kırılma kuvvetlerine neden olarak sorunu çözerler.
Astigmat hastaları için torik lenslerin kullanılabilmesi için öncelikle muayene olmaları sonra da uzman doktorun reçete yazması gerekir. Görüşünüzün iyileşmesi için lenslerin doğru seçilmesi ve doğru uygulanması gerekir.
Lenslerin oryantasyonu özel olduğundan dolayı seçilen ürünün gözünüzde doğru şekilde durması gerekir. Lensin üzerinde kalın ve ince bölgeler bulunur. Lens budaması denilen ve taban kısmının ufak bir şekilde kesildiği bölümü vardır. Lens üzerine balast koyulması da yine nasıl gerekiyorsa doktorunuz tarafından önerilir.
Torik lenslerin uygulanışı oldukça önemli olduğundan muhakkak uzman bir doktor ile görüşmeniz gerekir. Yerküreyi düşünürsek ekvator çizgisini lensin odak noktası olarak düşünebiliriz. Eğer odak noktası doğru olmaz ve kayma meydana gelirse görüş açınız düzelmez ve daha kötü olur.
Farklı görme bozuklukları veya astigmatınız için özel lensleri kullanmak istediğinizde ilk olarak göz doktorunuza danışmanız gerekir. Muayene yapıldıktan sonra sizin için en uygun lens seçilir ve takma işlemi de yine uzman doktor tarafından hijyenik kurallara uygun bir şekilde gerçekleştirilir. Presbiyopi gözlerdeki lensin esnekliğini yitirmesi sebebiyle oluşan odaklanma ve uyum gerilemesi oluşturan bir hastalıktır.
Yaş ilerledikçe hastalığın ciddiyet seviyesi artabilir. Yakını görme bozukluğu olan hastalık özellikle 40 yaş sonrasında görüldüğünden bu yaştan sonra kişiler düzenli bir şekilde göz muayenesi olmalıdır. İnsanda belirli bir yaştan sonra sertleşmeye başlayan lensler neden olur.
İnsanlarda gözdeki lensler 14 yaşından sonrasında yavaş yavaş sertleşmeye başlayan bir bölümdür. 65 yaş gelene kadar bu sertleşme devam ederek gittikçe artar.
Lensler kalınlaştıkça yakında görme bozuklukları ortaya çıkar. Bir nesneye baktığınızda uzaklaştırmak istersiniz. Hastalık başladığında görme sorunu yaşandığı için şakak ve alın kısımlarında ağrılar da başlar. Yakındaki bir nesneyi görmek için odaklanırsınız ve sonrasında uzağa baktığınızda görmekte zorlanırsınız.
38 ve 45 yaşları arasında görülmeye başlayan hastalığın tam olarak nedeni bulunamamıştır. Lens bölgesindeki sertleşme ve esneklik yitimi olarak görülür. Tanı konulması için uzman bir göz doktoruyla görüşmek gerekir. Hastalığa sahip olan kişiler 50 cm mesafeden yakın olan nesneleri görürken zorluk yaşarlar.
Snellen göz testi yapılarak da kesin tanı koyulmuş olur. Tedavi amacıyla doktorun tavsiyesine göre hastalığa özel yapılmış bir gözlük kullanılabilir. Katarakt göz merceğinin üzerinde oluşan bulanık kısımlar sebebiyle saydamlığın kaybedilmesi ve sarı ile kahverengi renklerin oluşmasıyla görme duyusunu azaltan bir hastalıktır.
İki gözde veya tek gözde görülebilir. Genel olarak tek gözü daha çok etkileyen bir hastalıktır. Hastalık %90 oranı ile yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. Işıktan rahatsız olmak, uzak ve yakını görememek, baş ağrısı, göz yorgunluğu, güneş olan günlerde bozuk görmek, gözlük takma ihtiyacının daha az olması, bulanık görüş, gece görüşünde meydana gelen azalma ve yakından görmede gözlüksüz daha iyi olma belirtileri gözlemlenir.
Presbiyopi, artan yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarından biridir. Genellikle 40'lı yaşlarda başlar ve bireylerin yakını görmekte sorun yaşamasına neden olur. Bunun nedeni göz merceğinin yaşlanarak yakına odaklanma yeteneğini kaybetmesidir. Ancak, bu sorun gözlük veya lens kullanımı ile düzeltilebilir. Ayrıca lazer tedavisi de bir seçenek olabilir. Tüm bunlar Presbiyopi'nin hafifletilmesi ve görme kalitesinin iyileştirilmesi için etkili çözümler sunar. Bu tedaviler, insanların günlük yaşamlarında yakını daha net görmelerini sağlayarak onlara konfor ve rahatlık sunar. Presbiyopi, yaşa bağlı bir göz rahatsızlığı olsa da, modern tıp teknikleri sayesinde etkileri azaltılabilir ve yaşam kalitesini yükseltebilir.
Katarakt, göz hastalıkları arasında önemli bir yere sahiptir. Gözün arkasında bulunan ve görme yeteneğimizi sağlayan göz merceği, zamanla berraklığını kaybederek matlaşır. Bu durum, kişiye bulanık bir camın arkasından bakıyormuş hissi verir. Katarakt, diyabet, tansiyon, tiroid gibi sistemik hastalıkların yanı sıra bazı ilaçlarla birlikte kullanımıyla da ortaya çıkabilir. Ayrıca, güneşe maruz kalma ve göze alınan darbeler de katarakta neden olabilir. Bu nedenle, göz sağlığımızı korumak için güneş gözlüğü kullanmak ve gözlere darbe almaktan kaçınmak önemlidir. Kataraktın önlenmesi ve tedavisi için düzenli göz muayenelerini ihmal etmemek gerekmektedir.
Yaşa bağlı maküla, halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen bir göz hastalığıdır. Bu hastalık genellikle 50 yaş üzeri insanların en yaygın görme sorunudur ve her iki gözde de görme kaybına neden olabilir. Sarı nokta hastalığına sahip olan kişiler televizyon izlerken, araba kullanırken veya kitap okurken zorluklar yaşayabilirler. Neyse ki, bu hastalığın çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve görme kaybını önlemek için düzenli göz muayeneleri önemlidir. Ayrıca, bazı durumlarda ilaç tedavisi veya lazer tedavisi gibi müdahaleler de kullanılabilir. Bu hastalığın farkındalığının artması ve erken teşhis ile tedavi edilmesi önemlidir.
Kuru göz, göz hastalıkları arasında sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu durum, göz yaşının hacminin ve zamanla yetersiz olmasıyla ortaya çıkar. Özellikle yaşlandıkça gözler kurur ve göz yaşı üretimi azalır. Bunun sonucunda yanma, batma ve kuruluk hissi oluşur. Kızarıklıklar ve görmede bulanıklıklar da görülebilir. Kuru göz tedavisinde genellikle suni göz yaşı damlalarının kullanılması ve kurulu kontrol altına alınması önerilir. Ayrıca, ağlamaklı şekilde göz sulanmasıyla birlikte göz yaşı kanallarının da tıkanması durumu ortaya çıkabilir. Bu durumda tek tedavi yöntemi ameliyattır.
Kataraktın tanısı için uzman doktorun muayenesi gerekir. Doktor ilk olarak hastanın hikâyesini dinler. Sonrasında oftalmoskop denilen alet ile muayene gerçekleştirilir. Mercek kısmı detaylı şekilde gözlemlenebilir.
Hastalığın tedavisi cerrahi müdahale ile gerçekleştirilir. İlk evrede olan hastalık gözlük ile geriletilebilir fakat ileri durumdaysa cerrahi müdahale şarttır. Teknoloji geliştiği için ameliyat hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilir. Ameliyatta hastaya lens takılır ve bu sayede ameliyat sonrası gözlük kullanmak zorunda kalmaz. Eğer hastalık iki gözde birden varsa ameliyatlar ayrı günlerde gerçekleştirilir. Ameliyat sonrasında birkaç gün zorluk yaşansa bile kısa sürede normal hayata dönüş olur. Makula dejenerasyonu yaşa bağlı olarak görülen bir hastalıktır. Makula denilen kısım gözümüzde retinada bulunur ve görüş keskinliğini düzenler.
Makula kötüleştiğinde hastanın görüşü de bozulmaya başlar. Sağlıklı bir makula olduğunda insanları tanıma, okuma, bilgisayar gibi mobil cihazları kullanma, araba sürme gibi görevler sağlıklı bir şekilde yerine getirilebilir. Islak YBMD ve kuru YBMD olmak üzere iki türü vardır.
Kuru çeşidi daha çok gözlemlenir. Erken devreye kuru tip denir ve yaş aldıkça meydana gelen bir hastalıktır. Islak tür ise ileri safhadır ve bu safhada görmedeki bozukluk oldukça yüksek olur. Kuru tip için kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Beslenmede çalışmalar, vitamin alımı gibi müdahaleler gerçekleştirilir.
Hastalığın belirtileri çok yavaş ortaya çıkar. Özellikle görüş alanınızda merkezi noktada gölgelenme ve bozukluklar meydana gelir. Düzenli muayene sayesinde hastalık erken evrede hızlı bir şekilde teşhis edilebilir. Hastalığın nedenlerinden biri de kalıtım olabilir.
Sigara kullanımı hastalığın oluşmasında oldukça etkilidir. Hareketsizlik ve obezite de hastalığın nedenleri arasındadır. Kesin bir tedavisi yoktur ve eğer ileri safhada bir durum varsa VEGF ismindeki ilaçlar enjekte edilerek tedavi uygulanır. İlaç kan damarlarının büyümesini engeller.
İyi beslenme hastalığın önlenmesinde oldukça etkilidir. Vitamin ve gıda takviyeleri doktorların hala deneyerek test ettiği yöntemlerden biridir. Belirli bir yaştan sonra düzenli göz tedavisi sizin için erken teşhis sağlar ve kurtarır.
