Kontakt lens kullanmak kulağa kolay gelse de, ilk denemede çoğu kişi için tam bir mücadeleye dönüşebilir. Aynada elinizde minicik bir lensle dakikalarca savaş verirken “Acaba benlik değil mi bu iş?” diye düşünebilirsiniz. Oysa bu durum sandığınızdan çok daha yaygın — ve çözümü aslında düşündüğünüzden çok daha basit.
Lens takamamak; genellikle refleks, güven eksikliği veya yanlış teknikten kaynaklanır, göz yapınızın uygunsuz olmasından değil. Kontak lens takmaya çalışırken yaşadığınız zorluklar, aslında çok normal ve neredeyse herkesin başına gelen bir durumdur. Bu süreçte hissettiğiniz endişe veya başarısızlık duygusu tamamen yersizdir. Unutmayın ki, bu bir başarısızlık değil, sadece yeni bir beceriyi öğrenme sürecinin parçasıdır.
İnsan gözü, doğası gereği yabancı cisimlerden kendini korumaya programlanmıştır. Bu nedenle ilk denemelerde göz kapağınızı açık tutmak zor gelir; göz yaşarır, lens elinizden düşer veya ters döner. Bunların hiçbiri olağan dışı değildir. Vücudumuz bizi korumak için bu tepkileri verir ve zamanla bu tepkiler hafifleyecektir. Sabırlı olmanız ve kendinize zaman tanımanız çok önemlidir.
Birçok kişi, lensi göze yerleştirmeden önce bile "gözüne dokunma korkusunu" yenmekte zorlanır. Bu tamamen psikolojik bir bariyerdir. Çözüm, gözle dostluk kurmaktan geçer: birkaç deneme boyunca aynanın karşısında lenssiz bir şekilde sadece parmağınızı gözünüze yaklaştırıp göz kapağınızı açık tutma egzersizi yapın. Bu, beynin "dokunma refleksini" hafifletir. Zamanla, bu alıştırmalarla kendinize olan güveniniz artacak ve lens takma konusunda daha rahat hissedeceksiniz. Her gün biraz pratik yaparak, kısa sürede bu yeni beceriyi başarıyla kazanabilirsiniz.
Lensin dışa ya da içe dönük olup olmadığını anlamak kolay değildir. Kontakt lens kullanıcıları için yaygın bir sorun olan yanlış lens yönü, rahatsızlık ve bulanık görmeye yol açabilir. Eğer kenarları dışa doğru kıvrılmışsa, lens ters demektir. Doğru yönünde ise kâse gibi düzgün bir yarım küre formundadır. Yanlış yön, lensin göze oturmamasına neden olur ve gözde batma, kızarıklık veya rahatsızlık hissi yaratabilir. Kullanmadan önce lensinizin doğru yönde olduğundan emin olmak için daima ışık altında kontrol etmelisiniz.
Parmak ucunuz fazla ıslaksa lens parmağınıza yapışmaz, kuruysa lens kolayca düşer. Kontakt lens kullanırken parmak neminiz büyük önem taşır. Çok kuru eller lensi tutamaz ve yere düşürebilir. İdeal denge, parmak ucunun hafif nemli olmasıdır. Bu, lensin kontrolünü sağlar ve göze yerleştirmeyi kolaylaştırır. Ellerinizi yıkadıktan sonra pamuksuz havlu ile nazikçe kurulayın. Böylece lense lif yapışmasını önler ve uygulama sırasında optimal nem seviyesini sağlarsınız.
Göz, kendini korumaya çalışır. Bu doğal bir savunma mekanizmasıdır. Lens takarken eliniz yaklaştıkça göz kırpmanız normaldir. Birçok kişi bu durumu yaşar. Bu noktada en etkili teknik, üst kapağı yukarı, alt kapağı aşağı sabitleyerek aynaya direkt bakmaktır. Pratik yaparak zamanla alışabilirsiniz. Göz kırpma refleksini azaltır.
Uzun süre açıkta kalan lens kurur ve takmak zorlaşır. Lensin nem dengesizliği, kullanıcılar için yaygın bir sorundur. Kuruluk, lensin gözde rahatsızlık yaratmasına ve görüş kalitesinin düşmesine neden olabilir. Lensin kuru olup olmadığını parmak ucunda kontrol edin — mat bir görünüm aldıysa birkaç damla solüsyonla nemlendirin. Düzenli nem kontrolü yaparak lensinizin ömrünü uzatabilir ve göz sağlığınızı koruyabilirsiniz. Nem dengesini korumak, lens kullanımında konforu artıran en önemli faktörlerden biridir.
Lens takmak için doğru zamanlama ve ortam seçimi başarınızı etkiler. Sabah aceleyle lens takmak, stres hormonlarını devreye sokar ve refleksleri güçlendirir. Ancak bu durum yeni başlayanlar için zorluklara yol açabilir. İlk denemelerinizi rahat, doğal ışıklı bir ortamda, mümkünse oturarak yapın. Böylece sakin bir şekilde alışabilir, hareketlerinizi kontrol edebilirsiniz. Doğru ortam, lens kullanımının günlük rutininize dönüşmesini sağlar.
Lens takmak teknik bir beceriden çok, bedensel bir alışkanlıktır. Aynı bisiklet sürmek gibi: birkaç denemede düşersiniz, sonra otomatikleşir. Bazı kullanıcılar, lens takarken nefesini tutar; oysa bu vücudu gerer. Yavaş nefes alarak ve “acele etmeden” lensi yaklaştırmak, göz kaslarını rahatlatır. Lensi takmadan önce ayna ile değil, kendi gözünüzle bağlantı kurmak da işe yarar. Çünkü çoğu insan aynaya odaklanırken derinlik algısını kaybeder ve lensi hedefe denk getiremez.
Aynaya değil, hedef noktaya bakın: Gözünüzü açık tutmakta zorlanıyorsanız, aynaya değil, kendi gözünüzdeki bir noktaya (örneğin iris kenarına) odaklanın.
Rutin oluşturun: Her gün aynı saatte, aynı ışıkta lens takmak; beynin “alışkanlık döngüsü” oluşturmasını sağlar.
Lens öncesi rahatlatıcı damla kullanın: Göz doktorunuzun onayıyla uygun bir nemlendirici damla, lens yüzeyine daha yumuşak temas sağlar.
Eğer lensi takarken sürekli batma, yanma, bulanıklık, kızarıklık veya sulanma hissediyorsanız; bu durumda göz hekiminize danışmak zorundasınız. Sorun genellikle yanlış numara, uygun olmayan lens tipi veya alerjik reaksiyon olabilir. Kendi kendinize deneme yapmayı uzatmak, kornea çizilmesine veya enfeksiyona neden olabilir.